Friday, September 25, 2009

The Right of Time

Time has its own rights. Humans, animals, nature, children, plants, almost everything has some basic rights. Time has its basic rights also…

At the moment that an event takes place between two opponents, justice gets set as one is right the other is wrong or at least to a degree or on the basis of some limiting conditions. Among all these conditions time has a special privilege, it has a right also in establishing the justice.

After the initial conditions that establish the ‘right’ on the basis of justice, time begins to tick. If the conditions related to the dispute are dependent on time, at the end of a certain period of time the ‘winning’ side at the beginning may find itself as ‘losing’…

An other example from engineering: To solve a technical problem, it is not enough to know the subject… You must do research and then analyse the problem, diagnose and locate the problem, etc… You must put your time into solving the problem. In the beginning some problems seem impossible to solve but if you put the necessary time and may be some more it is certain you will solve the problem. It is only a matter of time. Because it is the right of time.

Saturday, September 12, 2009

Geçmişi Unutmak Bilinç Altına Bırakmak

Hep bir şeyleri hatırlamak için çaba harcarız. Peki ya unutmak için çaba harcar mıyız? Belki olmuş olan kötü bir şeyi unutmağa çabalayabiliriz. Ama dişçide diş çektirip sonra olanları unutmağa çalışan kişi azdır. Hatırlamak ne kadar bilinçli bir çaba gerektirse de unutmak o kadar kendiliğinden olan doğal bir işlemdir sanki…

Geçmişi unutmak nedir? Bizi derinden etkilemiş bir şeyi unutmamız mümkün mü? Teorik olarak belleğimizde belirli bir süre kalmış bir şeyi ölünceye kadar beynimiz saklar. Burada önemli olan, o şeyin üzerinde dikkatimizi toplayıp bir süre durmuş olmamız. Bu durum, o şeyin beynimizdeki semantik ve diğer yapay sinir ağlarında kendisi ile ilgili sinir hücreleri ile arasında yeterli bağlantılar kurulmasını sağlar.

Bir şeyi algılayıp üzerinde belirli bir süre dikkatimizi toplamamız aslında büyük bir zihinsel yükü sırtımıza yükler. Bu gerekli ya da gereksiz yükten kurtulmamız, unutmamız çok daha uzun bir süre gerektirir. Unutmak daha çok bilinçaltının yürttüğü otomatik süreçler ve garbage collection ile gerçekleşir.

Zihinlerinin kontrol yetenekleri artmış büyük sistem operatörleri ve mühendisleri giderek bilinçaltlarına daha az insiyatif tanırlar. Bu durum, onların sırtındaki gereksiz hatırlayış yüklerini arttırır. Aynı durum, toplumsal olarak uzun süren sorunların karmaşıklığında görülür. Unutmak yeteneğimiz sorun çözme yeteneğimizin bir parçasıdır.

Gerçi her zaman mümkün olmayabilir fakat, bir tarih ve saat seçip ‘Şu andan itibaren geçmişe ait hiçbir şeyi hatırlamayacağım’ demek gerekir. Bu andan itibaren, bilinçli olarak, farkında olarak geçmişte olan olayları düşünmemeğe karar vermek gerekir.

Geçmişi hatırlamağa çalışmamak, geçmişi unutmak değil. Acil ihtiyaç olduğunda, bilinçaltımız gerekli olan şeyi bulup getirir. Kendinize güveniniz.